5 Mart 2013 Salı

TAKİP



Çevremi gözlemliyorum kendime bakıyorum hep birilerinin yada bir takım düşüncelerin peşine takılmış gidiyoruz.
Bu alışkanlığımız bebek iken annemizi gözlerimizle takip ederek başlıyor.Sonra emekliyoruz ve o nereye giderse peşinden bizde gidiyoruz.Mutfakta yemek yaparken eteğine yapışıp birde kucağına alsın diye ağlıyoruz.
Büyüdükçe odağımız değişiyor arkadaşlarımızı takip ediyoruz.
Sonra aşık oluyor o insanın bağımlısı haline geliyoruz.Aşık olduğumuz kişi ne yaparsa bizde yapıyoruz,sevdiği sevmediği,beğendiği beğenmediği,yediği,içtiği akla gelebilecek herşey bir süre sonra bizim oluyor..
Başkalarının bağımlısı ve takipçisi olarak yaşadığımızın farkında değiliz.Çünkü bu davranış biçiminin otomatik bir şekilde alışkanlığa döndüğünü anlayamıyoruz.
Alışkanlık kendi kararlarımızı vermekten uzaklaştırıyor ve başkalarına göre yaşamak zorunda kalıyoruz.Bu durum özgürlüğümüzü de kısıtlıyor.
Şimdi soruyorum başkalarının peşinden sürüklenmek mi yoksa kendin olabilmenin özgürlüğünü doyasıya yaşamak mı?

1 yorum:

  1. Valla ..herşey kısmet diyorum ben...
    Ne mutlu şartların seçiminle örtüştüğü durumlara...

    YanıtlaSil